22 Haziran 2020 Pazartesi
Karantinadaki Tatilim
Bu tatil ama, evden dışarı az çıkıyorum.Çünkü dünyamız ve biz insanalar çok büyük bir tehlike altındayız.Bunun için bende devletin aldığı kurallara harfi harfine uyuyorum.Biz evde ailemle kendimizi karantinaya soktuk ve artık kimseyle temasımız yok.Sadece kuryelerin yani (kargocuların) yanına sadece babam arada sırada gidiyor.Onun dışında kimseyle temasımız yok.Ve bu beni çok rahatlatıyor.Bence sizde şimdi aşağı yazacağım şeyleri yapıyorsanız e-mailden bana atın .E-mail adresim ''deniz.gungoren@stu.enka.k12.tr'' hesabından bana ulaşabilirsiniz.İyi günler.😃
8 Haziran 2020 Pazartesi
AYVALIK GEZİSİ
Arkadaşımın daveti üzerine Ailem ile tatile Ayvalığa gittik. Arkadaşımın evinde kaldık. Akşam yemek yedik, oyun oynadık. Arkadaşlarım uyudu ama ben uyuyamadım ama ben ilk gecem olduğu için uyumakta biraz zorluk çektim.Ertesi sabah erkenden kalktım arkadaşlarım benden sonra kalktılar.kahvaltımızı yapıp planımızı yaptık. Planımız adaya gitmekti.
Adaya tekne ile gittik. İlk dikkatimi çeken şey denizde hiç atık olmamasıydı.Adada hiç sosyal tessis yoktu.O yüzden yanınıza yiyecek götürebilirsiniz. Denizde hiç atık olmadığı için balıklar vardı.Arkadaçımla yüzdük oyun oynadık ve güneşlendik.Yanımızdaki bir abimizin ayağına deniz kestanesi battı bu konuda dikkatli olmanızı öneririm. Çünkü çok deniz kestanesi var.
Ertesi sabah Cunda Adasına gittik. Sahile gittik. Denizde bir tranbolin vardı. tranbolinde zıplayıp denize atladık çok eğlenceliydi. Sonra oranın meşur olan ayvalık tostundan yedik. Ve bir mahalleye gittik orada birbirinden farklı rengarenk kapılar vardı. orada fotoğraf çekildik.Orada rum evleri vardı.Sokakları dardı ve trafiğe kapalıydı. sokak aralarında küçük dükkanlar takıcılar hediyelik eşya satan tezgahlar var. Dondurma ve pamuk şeker yedik. Hediyelik eşya aldık.Akşam yemeğimzi sokak aralarında bulunan bir restaurantta yedik.Masalar sokaklarda,oraya özgü çalınan müzikler ve dans eden insanlar vardı
Ayvalık çok güzel ve çok eğlenceli bir yer.
Ertesi sabah Cunda Adasına gittik. Sahile gittik. Denizde bir tranbolin vardı. tranbolinde zıplayıp denize atladık çok eğlenceliydi. Sonra oranın meşur olan ayvalık tostundan yedik. Ve bir mahalleye gittik orada birbirinden farklı rengarenk kapılar vardı. orada fotoğraf çekildik.Orada rum evleri vardı.Sokakları dardı ve trafiğe kapalıydı. sokak aralarında küçük dükkanlar takıcılar hediyelik eşya satan tezgahlar var. Dondurma ve pamuk şeker yedik. Hediyelik eşya aldık.Akşam yemeğimzi sokak aralarında bulunan bir restaurantta yedik.Masalar sokaklarda,oraya özgü çalınan müzikler ve dans eden insanlar vardı
Ayvalık çok güzel ve çok eğlenceli bir yer.
7 Haziran 2020 Pazar
DALYAN MACERASI
Geçen sene Datça tatili sonrasında ani bir kararla yönümüzü Dalyan’a çevirdik.Bunda benim Mavi yengeç yakalama ve belki yeme ısrarım etkili oldu.Uzun, sıcak, yorucu bir yolculuktan sonra Dalyan'a geldik. Dalyan Akdeniz ile Ege Denizinin buluştuğu noktada çok güzel bir tatil yeri.Denizin hemen yanında göl vardı.
Oraya gitme nedenimiz olan mavi yengeç yakalama işi için araştırma yaptık ama sabah tekneyle gitmek gerekiyormuş. Tabiki yengeçleri yakalayamadık ama onları yemek mümkündü. Babam internetten en iyi yengeç restoranı yazarak arama yaptı ve karşımıza çıkan ilk ve en ünlü restorana gittik.
Restoranda hiç kimse yoktu.Ünlü bir restoran gibi görünmüyordu ve çok kirliydi. Etrafta köpekler vardı.Sonra birisi bize masayı gösterdi ve oturduk. Mavi yengeç siparişimizi verdik ve heyecanla bekledik. Önümüze bir yengeç geldi ve hiçte mavi değildi. Kırmızıydı pişince mavi yengeçler kırmızı olmuştu.
Tabağa binlerce sinek hücüm etti. Onlarda yengeç seviyordu anlaşılan.Sonra nasıl yeneceğini bize öğrettiler. Kolay göründü, ayakları kır ye, kıskaçları kır ye, içini aç ye.Söylenenleri yaptım ama hiç et çıkmadı. Biraz hayal kırıklığına uğradım ve doymadım. Sonra 2 yengeç daha yedim.
Yolunuz Dalyan a düşerse Mavi Yengeç restorana gidebilir ve siz de deneyebilirsiniz.
Yemekten sonra İztuzu plajına gittik. İztuzu plajına her yıl Caretta caretta deniz kaplumbağları yuva yapıyor oradalarda yüzmek yasak. Plaj çok kalabalık ve sıcaktı çok fazla kalmadan eve döndük.
Utku Gerdan
Düsseldorf Gezisi Pelin Demirci
Biz Almanya'ya gitmiştik. Hemde Düsseldorf şehrine. Oraya uçakla gidecektik. Uçaklardan korkmuyordum. Çünkü daha önce binmiştim. Uçaktan indiğimizde Tuncay amcamın evine gittik. Evleri çok düzgündü. Ve evlere ayakkabı ile giriyorlardı. Ailemle dışarıyı gezmeye gittik her yer çok temizdi. Bir mezarlık vardı ve çok düzenliydi. Ve kilise gördük. Eve giderken çok mutluydum. Çünkü çok eğlenmiştim.
Düsseldorf Almanya'nın kuzeybatısında ve Hollanda'ya komşu olan bir şehirdir. Düsseldorf'da 620.000 kişi vardır.
Tekrar gitmek istiyorum çok güzel bir şehirdi.
Kıbrıs seyahatim
Ailemle birlikte Kıbrıs'a tatile gittik. Oraya giderken çok heyecanlıydım. çünkü ilk defa uçakla biryere gidecektim. Uçağa bindiğimizde çok yükseye çıkmıştık ve benim kulaklarım uğuldamaya başladı. anneme sordum sorun yok aşağıya inince geçer dedi ve aşağı inince bir süre sonra geçti.
Uçak aşağıya inerken tepeden adaya indiğimizi anladım. Kıbrıs tüm etrafı denizle çevrili bir adaydı.
Ada’nın toplam nüfusunun %70' RUM, %30'u TÜRKMÜŞ. Adanın başlıca yüzey şekilleri, kuzeyde denize paralel uzanan Girne Dağları ile adanın büyük kısmını kaplayan ve en yüksek noktasının bulunduğu güneydeki Karlı Dağdır.
Kıbrıs, Mayıs ayının ortasından ekim ortasına kadar uzun yazları ve kısa sonbahar ve ilkbahar mevsimleriyle ayrılan Aralık ve Şubat ayları arasında ılık geçen kışları ile yoğun bir Akdeniz iklimine sahiptir.
Ülkenin baş kenti Lefkoşe'dir. Konuşulan dil türkçedir.
AHMET KARAKAVAK
4 Haziran 2020 Perşembe
Antalya’nın Güzellikleri
Antalya’nın Güzellikleri
Antalya’nın sıcak bir iklimi vardır.Denizi tuzlu, sığ ve ılıktır.
Antalya’nın bir çok güzel koyu vardır bunlardan Phalis,Adrasan,Olimpos ve Kekova’da bunların arasındadır.Ben tabiki bu koyları tek tek anlatacağım.
Phalis koyu
Phalis antik kenti olarakta geçen bu koy arkasında güzel ağaçlıklar bulundurmaktadır.Kumda yürürken terlik giymeyi unutmamalısınız çünkü ayaklarınız yanabilir.
Adrasan koyu
Bu koy çakıl taşları ve sıcak kumlar ile kaplıdır.Koyda yüzerken küçük teknelerin geldini görebilirsiniz.Bu tekneler koyları gezdirmektedir.Su bu arada biraz daha berraktır.
Olimpos koyu
Kumları çok sıcaktır.Suyu ise berrak ve dalgasızdır.Olimpos diğer koylara kıyasla daha meşhurdur.
Kekova koyu
Suyu Türkiye’nin en berrak suyudur.Bir koyun bazı yerlerinde dev kayalar vardır.
Benim öğrendiklerim bu kadar Baybay.
Antalya’nın bir çok güzel koyu vardır bunlardan Phalis,Adrasan,Olimpos ve Kekova’da bunların arasındadır.Ben tabiki bu koyları tek tek anlatacağım.
Phalis koyu
Phalis antik kenti olarakta geçen bu koy arkasında güzel ağaçlıklar bulundurmaktadır.Kumda yürürken terlik giymeyi unutmamalısınız çünkü ayaklarınız yanabilir.
Adrasan koyu
Bu koy çakıl taşları ve sıcak kumlar ile kaplıdır.Koyda yüzerken küçük teknelerin geldini görebilirsiniz.Bu tekneler koyları gezdirmektedir.Su bu arada biraz daha berraktır.
Olimpos koyu
Kumları çok sıcaktır.Suyu ise berrak ve dalgasızdır.Olimpos diğer koylara kıyasla daha meşhurdur.
Kekova koyu
Suyu Türkiye’nin en berrak suyudur.Bir koyun bazı yerlerinde dev kayalar vardır.
Benim öğrendiklerim bu kadar Baybay.
2 Haziran 2020 Salı
Sapanca’da iyi günler
Evet ben şimdi size Sapanca yı anlatıcam.Çok güzel bir yerdir müzelere gidip çok güzel yerler görebilirsiniz.Orda tarihi eserler görebilirsinis.Rahat bir bisiklet gezisi yapabilirsiniz.Matrança gidip çok güzel tatlılar yiyebilirsiniz.Adıbahçeye gidip çökertme yiyebilirsiniz.
Seyahatler ünitesi değerlendirme çalışması
Deniz GÜNGÖREN
Seyahatler ünitesi değerlendirme çalışması
Seyahatler ünitesi değerlendirme çalışması
- 3-Çocuklarla İstanbul’da 24 saat
Özge Altıntok Lokmanhekim, Belçika'dan gelen arkadaşı Karen'in çocuğunu ve kendi çocuğunu ,İstanbul'un Avrupa yakasında bir geziye çıkmışlardı. Ve orada bir sürü yeri gezdiler...
İstikametleri Kadıköy’den vapurla Karaköy'e gitmek. Elbette vapurda çantasından çıkardığı bayatlamış ekmekleri martılara atacaktı çocuklar.
İstanbul Boğaz’ının Asya ve Avrupa kıtalarını birbirinden ayırdığını ve onların vapurla başka bir kıta'ya geçecek olduğumuzu anlattığında şaşıracaklar. Vapurda gitar çalıp şarkı söyleyen bir grupla karşılaşınca çocukların şaşkınlığı daha da artacak...
Kahvaltı için adresleri Karaköy’ün klasik mekanı Namlı. Boğaz’da pek çok manzaralı restoran/kafe varken burayı tercih etmesinin üç nedeni var; programa başlamak için en uygun bir yer, trafiğe ve kalabalığa girmemiş oluyorlar ve kahvaltı seçenekleri oldukça iyi.,
Peynirli simit, sucuklu yumurta, menemen, ızgara hellim peyniri Belçikalı çocukların kahvaltıda pek de yemediği şeyler olduğu için emin olduğu için ilgilerini çekecek ve hoşlarına gidecekti.
Kahvaltı sonrasında Karaköy sokaklarında dolaşaçaklar. Onları mutlaka Fransız Geçidi’ndeki ‘Kağıthane’ isimli dükkâna götürecek. Burası tasarım ürünler bulabileceğiniz ve sadece “kırtasiye” demeye dilimin varmadığı şahane bir dükkândır. Çocuklar burayı çok seviyor. Onlara hediyelik olarak çay tabağı, lahmacun, baklava ve simit desenli bardak altlıklarından, balık ve tabak desenli not defterlerinden alacaklar. Türkiye de artık gittiğimiz yerlerden kart göndermek adeti pek kalmadıysa da Belçikalı dostları bu geleneği sürdürüyor. Buradan aile büyüklerine göndermek için İstanbul desenli kartlar alacaklarını düşünüyor.
Arkadaşı Karen’i ,burada çok sevdiği, pek çok Türk tasarımcının da ürünlerini bulabileceği konsept dükkânı Mae Zae’ye de götürücek. Satılan takılar, kıyafetler ve dekorasyon ürünleriyle bu renkli dükkânı çok seviyor.
Sıralarında Arter Modern Sanat Müzesi var.
2010-2018 yılları arasında Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde faaliyet gösteren Arter, yakın zamanda Dolapdere’ye taşındı. İstanbul’un en özel adreslerinden biri haline gelen binasında sergilerin yanı sıra farklı disiplinleri bir araya getiren etkinlikler, film gösterimleri ve “öğrenme programı” adı altında yetişkin ve çocuk atölyeleri gerçekleştiriliyor. İki müze eğitimcisi tarafından kurulan ‘Atölye Pikolo’ ise; çocuklar için resim, heykel, mimarlık ve tasarım gibi farklı atölye çalışmaları düzenliyor. Müzeyi gezmek için rehberli bir tur satın alacağız.
Çocukları hareketlenmeye ve acıktıklarını söylemeye başlayınca müzeden ayrılıp rotalarını Eminönü’ne doğru çevirecekler. Çocuklara balık tutanları seyrettirecekler. Daha önce Hamdi’nin teras katında kebap ve meze yiyerek İstanbul manzarasını seyrettikleri için bu sefer oyumu Pandeli’den yana kullanacaklar. ‘Mısır Çarşısı’nın Balık Pazarı kapısı çıkışındaki bu tarihi restorana herkes bayılıyor. Sabah simidi seven ufaklıklar simitli şiş köfteden yana tercih yaparken biz hamsi mücveri, kuzu incik ve iç pilav ile gerçek bir nefis bir ziyafet çekecekler..
Mısır Çarşısı’ndan baharat alışverişi yaptıktanlarından sonra tekrar vapurla Anadolu yakasına, bu sefer önce Üsküdar’a oradan da Kuzguncuk’a geçecekler. Semtin meşhur İcadiye Caddesi’ne geldiklerinde çocuklara mahalleyi anlatacaklar. Burada vitrinini eski oyuncaklarla süslemiş kırtasiye dükkanına girecekler. Klasik turistik hediyeler olarak benimsenen nazar boncuğu ve elma çayı yerine ‘Homemade Aromaterapi’ dükkânından Isparta güllerinden yapılmış şahane gül suyu ya da lavanta kolonyası, Refika’nın Mutfağı’ndan rengârenk emaye tabaklar satın alabilirler. Kuzguncuk’ta yürürken tanıdık tüm dükkân sahiplerinin bize selam vermesi ve çocuklara meyve, limonata bize de çay ikram etmek istemesi Belçikalı misafirlerini eminim çok şaşırtacak.
Son durakları ise Kadıköy. Önce tramvaya binip biraz dolaşacaklar. Çocuklar daha önce tramvaya hiç binmedikleri için bu çok hoşlarına gidecek ve eminim ki heyecan çığlıkları yükselecek! Sonra Kadıköy Çarşı’ya yürüyecekler. Çocukluklarının geçtiği Baylan Pastanesi’nde bir mola verip onlara bal, badem, krokanlı, vanilyalı ve karamelli dondurmadan oluşan vazgeçilmezim ‘Kup Griye’ ısmarlayacaklar. Oğlu, arkadaşlarını Şekerci Cafer Erol’un tarçınlı akide şekerleri ile de tanıştıracak. Çarşıda yukarı doğru yürüyüp, akşam yemeği için; ekşi mayalı ekmek, salata malzemesi ve taze balık alacağız. Belçikalı minikler alışverişlerini hep süpermarketten yaptıkları için çarşı onlara eminim ilginç gelecek. Akşam yemeği menümüzün başrolündeyse Boğaz’ın nesli tükenmekte olan en lezzetli balığı lüfer olacak.
SON
Dinlediğiniz için teşekkürler
Diğer SEESAW'daki videoların linkleri aşağıda sizi bekliyor!
(Bizimki 3'üncü)
Linklerin üzerine tıklamak yerine onları ''Chrome''da aratın mutlaka çıkacaktır.Çıkmadıysa da büteç tuşuna maus ile basın o aranıyor olacaktır.
Resimi:
Üstü mavi olanları tıklayın.
İsveç
Stockholm sakin bir şehir ama İstanbul’dan sonra tüm Avrupa şehirleri sakin geliyor insana. Halkının otomobillerini kaldırımlara park etmediği veya etmek zorunda kalmadığı, yerlere çöp atmadığı, korna çalmadığı, yayaların yola adımını attığı anda her türlü motorlu taşıtın kendine yol vereceğini adı gibi bildiği bir metropol. Geniş parkları, bol trafikli bisiklet yolları, düzenli trafiği ile sakin sarışınların dolandığı, insanların sıcak ama havanın soğuk olduğu bir şehir.
İsveç
Sanki klasik bir Viyana havası var ama Kuzey Avrupa rengi ile karışmış. Geniş parkları, bol trafikli bisiklet yolları, düzenli trafiği ile sakin sarışınların dolandığı, insanların sıcak ama havanın soğuk olduğu bir şehir. Sanki klasik bir Viyana havası var ama Kuzey Avrupa rengi ile karışmış. Geniş parkları, bol trafikli bisiklet yolları, düzenli trafiği ile sakin sarışınların dolandığı, insanların sıcak ama havanın soğuk olduğu bir şehir. Stockholm’un köftesi en meşur yemeyi dir. Tam sokağın köşesinde İsveçlilerin ataları vardı. 25 Euro ödeyip bir kart alıyorsunuz. Yollarda sık sık istasyonlar var istediğiniz bisikleti bu kart ile alıp, istediğiniz istasyona bırakıyorsunuz, sonsuz kullanım hakkı. Bisiklet park etme derdi yok, yedek parça derdi yok, eskimesi yok. Müthiş bir servis. Bir kaç müzeye ve lokantaya gittik. İlk müzemiz oyuncak müzesi. 25 Euro ödeyip bir kart alıyorsunuz. Yollarda sık sık istasyonlar var istediğiniz bisikleti bu kart ile alıp, istediğiniz istasyona bırakıyorsunuz, sonsuz kullanım hakkı. Bisiklet park etme derdi yok, yedek parça derdi yok, eskimesi yok. Müthiş bir servis. Bir kaç müzeye ve lokantaya gittik. İlk müzemiz oyuncak müzesi. İsveçliler bu çörekleri yemek arası yiyorlar.↳
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Karantinadaki Tatilim
Bu tatil ama, evden dışarı az çıkıyorum.Çünkü dünyamız ve biz insanalar çok büyük bir tehlike altındayız.Bunun için bende devletin aldığı ku...
-
Bu tatil ama, evden dışarı az çıkıyorum.Çünkü dünyamız ve biz insanalar çok büyük bir tehlike altındayız.Bunun için bende devletin aldığı ku...
-
IŞIK VE SESİN YAŞAMIMIZA ETKİSİ IŞIĞIN OLUMLU ETKİLERİ 1- D vitamini sentezini sağlar. 2- Bitkilerin büyümesini sağ...